Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | distill from v. | -den damıtmak |
Phrasals | distill from v. | -den süzmek |
Phrasals | distill from v. | -den ayrıştırmak |
Phrasals | distill from v. | -den arıtmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | distill from (something) v. | (bir şeyden) damıtmak |
Phrasals | distill from (something) v. | (bir şeyden) ayrıştırmak |
Phrasals | distill from (something) v. | (bir şeyden) arıtmak |
Phrasals | distill something from something v. | bir şeyi bir şeyden damıtmak |
Phrasals | distill something from something v. | bir şeyi bir şeyden ayrıştırmak |
Phrasals | distill something from something v. | bir şeyi bir şeyden arıtmak |